Türkiye ekonomisi, 2025 yılının Ağustos ayına girerken önemli dönüşümlerin eşiğinde bulunuyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın gayrimenkul piyasasında kayıt dışılıkla mücadele amacıyla devreye aldığı Mekansal Veri Analiz (MEVA) Sistemi ile emlak vergisi ve tapu harçlarında yaşanan rekor artışlar gündemin en sıcak başlıklarından. Rayiç bedellerde yüzde 1000'lere varan yükselişler, vatandaşları mahkemeye taşırken, yetkililer gönüllü uyumu artırmayı hedefliyor. Bu durum, artan enflasyon ve konut fiyat endeksiyle birlikte değerlendirildiğinde, gayrimenkul piyasasında şeffaflığı ve adil vergilendirmeyi sağlamak adına atılan kritik adımlar olarak öne çıkıyor.

Faiz İndirimleri ve Piyasa Beklentileri
Merkez Bankası'nın temmuz ayında politika faizini yüzde 43'e çekmesi ve yıl sonu için yüzde 35 hedefini belirlemesi, ekonomik normalleşme sürecinin devam ettiğini gösteriyor. Bu adımlar, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki ve döviz mevduatlarındaki düşüşle birlikte, Türk lirasına olan güvenin artırılması çabasını yansıtıyor. İnşaat malzemesi sanayicileri de bu parasal gevşemenin ve faiz indirimlerinin eylül ayından itibaren sektöre olumlu yansıyacağını, özel sektör inşaat projelerini canlandıracağını ve konut talebini artıracağını öngörüyor. Ancak siyasi ve jeopolitik risklerin bu olumlu havayı sınırlayabileceği belirtiliyor.

Küresel Ticaret ve Altyapı Hamleleri
Küresel ekonomide de önemli gelişmeler yaşanıyor. İngiltere Merkez Bankası, piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini iki yılın en düşük seviyesi olan yüzde 4'e indirerek, enflasyonla mücadele ve büyüme dengesini gözetme sinyali verdi. Öte yandan, ABD'nin 6 Ağustos'ta yürürlüğe koyduğu yeni gümrük tarifeleri, özellikle Brezilya kahvesine uygulanan yüzde 50'lik vergi ile küresel kahve ticaretinde dengeleri değiştiriyor ve Brezilya'yı alternatif pazarlara yöneltiyor. Bu tarifeler dizisi, Türkiye için ise inşaat malzemeleri ihracatında yeni bir fırsat penceresi açıyor. Türkiye'ye yüzde 15 gibi daha düşük bir ilave tarife uygulanması, özellikle metal dışı inşaat malzemelerinde ABD pazarında rekabet avantajı sağlayabilir.

Türkiye'nin Büyük Altyapı İhtiyacı
Allianz Trade'in raporu, Türkiye'nin 2035'e kadar yalnızca enerji dışı altyapı alanında 100 milyar euronun üzerinde yatırıma ihtiyaç duyduğunu ortaya koydu. Karayolları, limanlar, demiryolları ve telekomünikasyon gibi kilit alanlarda belirlenen bu ihtiyaçlar, ülkenin demografik büyüklüğü, sanayi altyapısının geliştirilmesi ve iklim hedeflerine ulaşma hedefleri açısından kritik önem taşıyor. Ekonomik normalleşme süreciyle birlikte bu yatırım ivmesinin artırılması beklenirken, mevcut potansiyelin henüz tam olarak kullanılamadığına dikkat çekiliyor. Bu devasa yatırım ihtiyacı, Türkiye'nin gelecekteki ekonomik büyümesi ve sürdürülebilir kalkınması için yol haritası niteliği taşıyor.