Ekonomide Karmaşık Seyir ve Piyasalardaki Gelişmeler Türkiye ekonomisi, tüketici güvenindeki kısmi iyileşmeye rağmen belirsizliklerle dolu bir tablo çiziyor. Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Ağustos ayında hafif bir artış gösterse de, ekonomik beklentilerde ve tüketim eğiliminde düşüşler dikkat çekiyor. Konut piyasasında Temmuz ayında nominal artışlar devam ederken, reel olarak 18 aydır süregelen düşüş eğilimi gözleniyor; özellikle İzmir'de fiyatlar düşüş gösterirken, Ankara yükselişini sürdürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, fahiş aidat sorununa el atarak site yönetimlerine denetim getirme kararı alırken, kiracıların hangi giderlerden sorumlu olduğuna dair netlik getirmeyi hedefliyor. Finans cephesinde ise Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yarın gerçekleştireceği iki tahvil ihalesi beklenirken, altın ve döviz piyasalarında hareketlilik sürüyor; gram altın 4.404 TL seviyesinden işlem görürken, dolar 40.89 TL, euro ise 47.85 TL bandında seyrediyor. Kısa vadeli dış borç stoku üç ay üst üste düşüş kaydederek 2025 yılı ikinci çeyreğinde 168.2 milyar dolara geriledi.

Otomotiv Sektöründe Devrim ve Küresel Rekabet
Otomotiv endüstrisi, 2015'teki dizel skandalının tetiklediği elektrikli araç dönüşümüyle tarihinin en büyük değişimi yaşıyor. Sektörün 2030'a kadar elektrikli araç geçişi için 500 milyar doların üzerinde yatırım yapması beklenirken, bu durum özellikle dünyanın en büyük otomotiv pazarı Çin'de yoğun bir konsolidasyon sürecini beraberinde getiriyor. Danışmanlık şirketi AlixPartners, Çin'deki 129 elektrikli ve hibrit araç markasından sadece 15'inin 2030 yılına kadar ayakta kalabileceğini öngörüyor. Şiddetli fiyat savaşları ve kapasite fazlası (kapasite kullanım oranı %50'ye düştü) Çinli üreticilerin kârlılığını tehdit ediyor. Öte yandan, Avrupalı otomobil üreticileri, Avrupa Birliği'nin 2035'te içten yanmalı motor yasağını sert bir dille eleştiriyor. Mercedes-Benz CEO'su Ola Kallenius, kararın piyasayı çökertebileceği uyarısında bulunarak, Çin'deki teşvik temelli modelin daha doğru olduğunu belirtiyor.

Tarım ve Hayvancılıkta Zorlu Dönem ve Şap Hastalığıyla Mücadele
Tarım sektörü, 2025 yılını don, artan girdi maliyetleri, kuraklık ve aşırı sıcaklık gibi afetlerin gölgesinde geçiriyor. Adana Çiftçiler Birliği, çiftçilerin Ekim-Aralık aylarındaki kredi geri ödemelerinde yaşanabilecek zorluklara dikkat çekerek, vadelerin uzatılması ve kredi üst limitlerinin artırılması çağrısında bulunuyor. Bu zorluklara ek olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı, şap hastalığına karşı yoğun bir mücadele yürütüyor. Bakan Yumaklı, 11 milyondan fazla aşıyı sahaya sevk ettiklerini ve hayvan pazarlarının yeniden açılmaya başlandığını bildirdi. Ancak Bakanlık, İklim Kanunu üzerinden yayılan "yapay et" üretimi ve "hayvancılığın bitirilmesi" gibi asılsız iddiaların yanı sıra, şap hastalığıyla ilgili provokasyon ve dolandırıcılık girişimlerine karşı üreticileri uyarıyor. Türkiye Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) ise hazırladığı raporlarla şap hastalığının ekonomik boyutlarına dikkat çekerek, proaktif sınır ötesi aşılama ve dijital takip gibi kalıcı çözüm önerileri sunuyor.

Dijitalleşen Kamu Hizmetleri ve Uluslararası İlişkiler
Kamu hizmetlerinde dijitalleşme atağı, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın öncülüğünde hız kazanıyor. Dijital Vergi Dairesi üzerinden yılda yüz milyonlarca işlem yapılırken, kağıt belgelerin elektronik ortama taşınmasıyla bürokratik süreçler azaltılıyor. Vergi dairelerindeki bazı işlemlerin yapay zeka ve robotik süreç otomasyonuyla gerçekleştirilmesi, işlem hızını artırarak insan kaynaklı hataları minimuma indirmeyi hedefliyor. Enerji sektöründe ise Enerjisa Enerji, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 150 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzaladı. Bu kredi, elektrik dağıtım altyapısı ve yenilenebilir enerji projelerinde, özellikle depremden etkilenen illerdeki şebekenin güçlendirilmesinde kullanılacak. Ulaşım alanında İzmir'de İZBAN seferleri, bir günlük memur eyleminin ardından yeniden normal seyrine döndü. Uluslararası alanda ise ABD ile Hindistan arasındaki ilişkiler, Hindistan'ın Rus petrolüne bağımlılığı nedeniyle gerilim yaşarken, Çin, Ukrayna krizinin barışçıl yollardan çözümü için tüm çabaları desteklediğini bir kez daha vurguladı. Brent petrol fiyatları ise ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki Ukrayna barış görüşmelerinden gelen sinyallere odaklanmış durumda.