AU TR
Autr

Autr

1 hafta önce

Türkiye'de Çalışma Hayatında Gerginlik, Küresel Ekonomide Belirsizlikler: Güncel Gelişmeler

Türkiye'de Çalışma Hayatında Gerginlik, Küresel Ekonomide Belirsizlikler: Güncel Gelişmeler
Kamu çalışanlarının merakla beklediği zam oranları ve çalışma koşullarına dair önemli kararlar alınırken, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) işçilerinin grev kararı Türkiye'nin çalışma hayatında hareketli günler yaşanacağının sinyalini verdi. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur ve memur emeklilerinin 2026 yılı için yüzde 11+7, 2027 yılı için ise yüzde 5+4 zam oranlarını kabul etti. Ayrıca, taban aylıklarına 2026'da 1000 TL artış, yabancı dil tazminatlarında iyileşme ve engelli çocuklu ailelere yönelik destekler gibi çeşitli sosyal haklarda da düzenlemeler yapıldı. Ancak, Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın alınan kararları yetersiz bularak Hakem Kurulu'ndan çekildiklerini açıkladı ve mücadelenin devam edeceği mesajını verdi. Bu gelişmelerin hemen ardından, Koop-İş Sendikası, 10 bin SYDV işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 29 Ağustos 2025 tarihinde ülke genelinde greve çıkma kararı aldı. Sendika, işçilere memurlara uygulanan zam oranının teklif edilmesini "çalışma barışını zedeleyen" bir yaklaşım olarak nitelendirdi.

Türkiye Ekonomisinde Yeniden Yapılanma ve Altyapı Başarıları
Ekonomik cephede ise Türkiye Varlık Fonu (TVF), Eylül ayında 500 milyon dolara kadar dolar cinsi tahvil ihracı planlarını değerlendirmek üzere uluslararası bankalarla görüşüyor. Bu adım, TVF'nin finansman kaynaklarını çeşitlendirme ve portföyündeki Halkbank, Ziraat Bankası gibi kamu bankaları ile Türk Hava Yolları gibi şirketlere destek sağlama stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, ülkede ilk kez görülen şap hastalığı serotipi SAT-1 ile mücadelede önemli başarılar elde edildiğini duyurdu. Hızla geliştirilen ve sahaya sevk edilen 12 milyon 450 bin doz aşı sayesinde hastalığın yayılımı kontrol altına alındı ve 24 ilde hayvan pazarları yeniden açıldı. Bakanlık, hastalığın yayılacağı veya et-süt fiyatlarını artıracağı yönündeki iddiaları asılsız olarak nitelendirdi. Altyapı alanında ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü, hizmete açılışının 9. yıldönümünde sunduğu ekonomik katkılarla öne çıktı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, köprünün 9 yılda zamandan 68 milyar, akaryakıttan 2 milyar olmak üzere toplam 70 milyar lira tasarruf sağladığını ve 123 bin ton karbon emisyonunu azalttığını belirtti.

Küresel Ekonomide Zayıflama Sinyalleri ve Piyasaların Tepkisi
Uluslararası piyasalarda ise endişe verici sinyaller gelmeye devam ediyor. ABD'de Conference Board tarafından açıklanan Ağustos ayı tüketici güven endeksi, bir önceki aya göre 1,3 puan düşüşle 97,4'e gerileyerek beklentilerin altında kaldı. Aynı şekilde, dayanıklı mal siparişleri de Temmuz ayında yüzde 2,8 azalış gösterdi; ancak çekirdek sermaye malı siparişlerindeki artış, ticaret ve vergi politikası belirsizliğinin azalmasıyla şirketlerin yatırım planlarında ilerleme kaydettiğini gösterdi. Birleşik Krallık'ta ise uzun vadeli tahvil getirileri, Salı günü yüzde 5,63'e ulaşarak 1998 yılından bu yana en yüksek seviyeye yaklaştı. Bu durum, Başbakan Keir Starmer yönetimi üzerindeki mali disiplin baskısını artırırken, sonbahar bütçesi öncesinde Maliye Bakanı Rachel Reeves için ek bir sorun teşkil ediyor ve vergilerin artırılabileceği yönündeki beklentileri güçlendiriyor.

Ticaret Savaşları İsviçre'yi Vururken, Wall Street İstihdamı Canlandı
Küresel ticaret politikalarındaki gerginlik, İsviçre imalat sektörünü derinden etkiliyor. ABD'nin İsviçre'ye uyguladığı yüzde 39'luk yüksek tarifeler, sektörde resesyon riskini artırırken, Swissmem anketine göre şirketlerin yüzde 30'undan fazlası üretimlerini Avrupa Birliği'ne taşımayı planlıyor. Bu durum, kısa zamanlı çalışma programları ve işten çıkarmalar gibi ciddi sosyal sonuçları beraberinde getiriyor. Öte yandan, ABD'de yatırım bankacılığı piyasası, tarifelerin yarattığı durgunluğun ardından yeniden canlanma sinyalleri veriyor. Wall Street bankaları, birleşme ve satın almalardaki hareketliliğe paralel olarak kıdemli bankacı alımlarını hızlandırdı. JPMorgan, Citi ve UBS gibi devler üst düzey transferler yaparken, genç bankacı alımlarında da yüzde 200'lük bir artış yaşandığı belirtiliyor. Bu durum, bankaların 2026 yılı için kadrolarını güçlendirme hedefini gösterse de, sektördeki istihdam seviyesi henüz son on yılın en yoğun dönemlerinin altında seyrediyor.