Türkiye, 2026-2028 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Programı (OVP) ile ekonomik hedeflerini netleştirdi. İş dünyası temsilcileri, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan programı, enflasyonla mücadele, sürdürülebilir büyüme, yüksek katma değerli üretim ve teknoloji odaklı dönüşüm vizyonu nedeniyle olumlu karşıladı. Özellikle kredi ortamının iyileştirilmesi, AR-GE yatırımlarının güçlendirilmesi, yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması ve tarımda planlı üretim ile gıda güvenliğinin artırılması gibi hedefler, sektör temsilcileri tarafından programın temel taşları olarak görüldü.

Piyasaların Gündeminde Hazine ve Tahviller
OVP'nin finansal yansımaları da yakından takip ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 80 milyar liralık kira sertifikası ihracının yanı sıra, 9 ay vadeli kuponsuz bonoyla ihale öncesi satışlarla birlikte toplam 67.1 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi. Bu borçlanma faaliyetleri, Deutsche Bank'ın Türk tahvillerine yönelik analiz raporuyla birlikte değerlendirildi. Raporda, Mart ayındaki şoklar sonrası piyasada görülen toparlanmaya rağmen, son makroekonomik veriler ve siyasi gelişmelerin yeni riskler yarattığı belirtildi. Banka, TCMB'nin 11 Eylül'deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimi beklentisini 250 baz puandan 200 baz puana düşürürken, TCMB rezervlerindeki artış ve yabancı portföy girişleri olumlu gelişmeler olarak kaydedildi.

Teknoloji Rüzgarı Dof Robotik ile Esiyor
Türkiye'nin teknoloji ve inovasyon alanındaki yükselişi, Dof Robotik Sanayi A.Ş.'nin başarılı halka arzıyla somutlaştı. Pay başına 45 TL sabit fiyatla toplam 2 milyar 25 milyon TL büyüklüğe ulaşan halka arz, şirketin 11 Eylül'de Borsa İstanbul Yıldız Pazar'da işlem görmeye başlamasına zemin hazırladı. İleri teknoloji, yapay zeka, sanal ve artırılmış gerçeklik alanlarında global ölçekte ürünler geliştiren ve dünyanın 60'tan fazla ülkesine ihracat yapan Dof Robotik, Turquality desteği ve sayısız uluslararası ödülle Türkiye'nin teknoloji gücünü uluslararası arenada temsil ediyor.

Küresel Arenada Siyasi Belirsizliklerin Yankıları
Finans piyasaları üzerindeki siyasi etkiler sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı. Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'nin Buenos Aires seçimlerini kaybetmesiyle ülkenin dolar cinsi tahvilleri ve pesosunda sert düşüşler yaşandı. Tahviller %6, peso ise %7 değer kaybederken, Morgan Stanley gibi önemli kurumlar "al" tavsiyelerini geri çekti. Milei'nin siyasi hatalarını kabul etmesi ve ekonomik modeline sıkı sıkıya sarılacağını belirtmesi, ülke piyasalarındaki belirsizliğin Ekim ayındaki ulusal seçimlere doğru daha da artabileceğine işaret etti. Bu durum, küresel ölçekte siyasi istikrarsızlığın finansal piyasalar üzerindeki doğrudan ve sert etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi.