Son yirmi yılda güvenlik ve maliyet endişeleriyle geri planda kalan nükleer enerji, ABD ve Avrupa liderliğinde küresel çapta büyük bir geri dönüş yaşıyor. ABD Başkanı Trump'ın yenilenebilir enerjiye karşı çıkarak nükleer enerjiyi "daha Amerikan" olarak tanımlaması ve mali destekleri artırma vaadi, sektöre ivme kazandırdı. Bu değişim rüzgarına katılan Türkiye de, Akkuyu projesiyle enerji bağımsızlığını hedefleyerek nükleer santral kapasitesini artırma ve küçük modüler reaktör (SMR) teknolojilerine yatırım yapma yolunda önemli adımlar atıyor. Artan enerji güvenliği ihtiyacı, teknoloji devlerinin emisyon hedefleri ve yeni finansman modelleri, nükleer iyimserliğin ana itici güçleri olarak öne çıkıyor.

Küresel Ekonomik Görünüm ve Piyasalar
Küresel ekonomi ise Fitch Ratings'in son raporuna göre bu yıl önemli ölçüde yavaşlama beklentisiyle temkinli bir görünüm sergiliyor. Raporda, ABD ekonomisinde yavaşlama ve enflasyon baskıları devam ederken, Euro Bölgesi'nde durgunluk, Çin'de ise mali teşviklere rağmen özel talepte zayıflık öngörülüyor. Türkiye ekonomisi ise ikinci çeyrekteki güçlü performansı sayesinde 2025 büyüme tahmini yüzde 2,9'dan yüzde 3,5'e yükseltildi ve yıllık enflasyonda düşüş beklentileri dile getirildi. Bu tablo, piyasaları Fed'in olası faiz indirimlerine yöneltirken, altın fiyatları tarihi zirvesine yakın seyrederken, İsrail-Katar gerilimi ve Trump'ın Rus petrolüne yönelik gümrük vergisi çağrıları petrol fiyatlarında kısa süreli yükselişlere neden oldu.

ABD Politikasında Çalkantılar
ABD siyaseti de çalkantılı bir dönemden geçiyor. Başkan Trump'ın Fed Yönetim Kurulu üyesi Lisa Cook'u "mortgage sözleşmelerindeki yanlış beyanlar" gerekçesiyle görevden alma girişimi, federal mahkeme tarafından geçici olarak durduruldu. Mahkeme, Cook'un görevine devam edebileceğine hükmederek, Fed'in bağımsızlığına vurgu yaptı. Öte yandan Trump, Hindistan ile ticaret engellerini kaldırma müzakerelerinin sürdüğünü belirtirken, Avrupa Birliği'ne Çin ve Hindistan'a Rus petrolü alımları nedeniyle yüzde 100 gümrük vergisi uygulama çağrısında bulunarak küresel ticaret savaşları söylemini yeniden gündeme taşıdı.

Türkiye'de Sosyal Yardım ve İstihdam Reformları
Yurt içinde ise Türkiye, sosyal yardım ve sosyal güvenlik sistemlerinde kapsamlı reformlara hazırlanıyor. 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde, sosyal yardım alan bireylerin işgücüne katılımını engellemeyen, aile odaklı ve asgari gelir garantili yeni bir sistem pilot proje olarak başlatılacak. Hükümet, sosyal güvenlik sistemini de daha uzun süreli istihdamı teşvik edecek, mali sürdürülebilirliği artıracak ve değişen işgücü piyasası koşullarına uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırmayı hedefliyor.