Amerika Birleşik Devletleri, yarı iletken, biyoteknoloji ve havacılık gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren 23 Çinli firmayı "ulusal güvenliğe ve dış politika çıkarlarına aykırı faaliyetler" gerekçesiyle ihracat kontrolü uygulanacak varlık listesine eklemesiyle uluslararası arenada yeni bir gerilime yol açtı. Pekin yönetimi, bu karara anında ve sert bir dille tepki göstererek, Washington'ın küresel ticaret düzenini sekteye uğrattığını savundu.

Çin'den Suçlama: "Uluslararası Ticaretin Baltalanması"
Çin Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin ulusal güvenlik kavramının sınırlarını "aşırı esnettiği" ve ihracat kontrollerini kötüye kullanarak Çinli şirketler üzerinde mantıksız baskı kurduğu belirtildi. Bu tür uygulamaların yalnızca Çin'i değil, diğer ülkelerdeki işletmeleri de olumsuz etkilediği, olağan ticari alışverişleri engellediği, küresel piyasaların işleyişini bozduğu ve küresel sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrarını tehdit ettiği vurgulandı. Pekin, Washington'ı tek taraflı ve zorba yöntemlerle kendi çıkarlarını diğer ülkelerin kalkınma haklarının üzerinde tutmakla itham etti.

Madrid Görüşmeleri Öncesi Gerilim Tırmanıyor
ABD Ticaret Bakanlığı Sanayi ve Güvenlik Bürosu'nun (BIS) 12 Eylül'deki bu kararı, 14 Eylül'de Madrid'de yapılması planlanan Çin-ABD ekonomi ve ticaret görüşmelerinin hemen öncesine denk gelmesiyle dikkat çekiyor. Çin Ticaret Bakanlığı, bu zamanlamanın ABD'nin gerçek niyetlerine dair soru işaretleri yarattığını ifade ederken, ülke şirketlerinin meşru hak ve çıkarlarını korumak için gerekli tüm tedbirleri alacağını net bir şekilde belirtti. Uluslararası ilişkiler uzmanları, bu son gelişmenin iki ekonomi devi arasındaki zaten gergin olan ilişkileri daha da zorlayabileceği yorumunu yapıyor.