AU TR
Autr

Autr

1 ay önce

Kripto Piyasaları Zirveye Çıkarken Küresel Belirsizlikler Derinleşiyor: Dünya Yeni Bir Döneme mi Giriyor?

Kripto Piyasalarında Rekorlar Kırılıyor: Trump'tan Dev Hamle İddiaları ve Kurumsal İlgide Artış 

Son dönemde kripto para piyasaları, küresel çapta bir yükseliş trendiyle dikkat çekiyor. Toplam piyasa değeri 3,9 trilyon doları aşarak yeni bir rekor kırarken, özellikle Ethereum (ETH) Ocak ayından bu yana ilk kez 3.700 dolar seviyelerine yaklaştı ve XRP, son yedi yılın zirvesini görerek 3,66 dolara ulaştı. Bitcoin ise 116 bin dolar bandındaki güçlü duruşunu sürdürüyor ve analistler 125 bin dolarlık bir sonraki direnç seviyesine işaret ediyor. Bitcoin dominansındaki düşüş, altcoinlerin yükselişine zemin hazırlayarak Ethereum, XRP, Cardano, Ondo ve Link gibi birçok altcoinde önemli kazançlar sağladı. Piyasaların bu hareketliliğine Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın adımları da yön veriyor. Financial Times'ın iddiasına göre Trump, 9 trilyon dolarlık bireysel emeklilik fonlarını kripto yatırımlarına açmaya hazırlanıyor ve bu hafta içinde konuya ilişkin bir kararname yayımlaması bekleniyor. ABD Temsilciler Meclisi'nde onaylanan üç kripto yasa tasarısının, özellikle stabil kripto paraları düzenleyen "JAS" tasarısının Trump'ın imzasına sunulmasıyla, kripto dünyası yasal zeminde de önemli kazanımlar elde ettiğini belirtiliyor. Beyaz Saray'ın kripto sorumlusu David Sex, bu gelişmeleri "kripto adına devasa bir zafer" olarak yorumladı. Hatta Donald Trump'ın 2018'de Bitcoin hakkında yapılan bir senato konuşmasını "tüm zamanların en iyisi" olarak paylaşması, kripto paralarla ilgili değişen tutumunun bir göstergesi olarak algılandı. Kurumsal ilginin de artmasıyla, Sharplink Gaming gibi büyük şirketler Ethereum alımlarını hızlandırdı. Şirket, kasasındaki 1 milyar doların üzerindeki ETH varlığına ek olarak, 5 milyar dolarlık hisse senedi satışı yoluyla daha fazla ETH almayı planlıyor. Öte yandan, İngiltere hükümetinin Çinli bir dolandırıcılık şebekesinden ele geçirdiği 61 bin Bitcoin'i (yaklaşık 6.7 milyar dolar) satma planı gündemdeyken, bu satışın hukuki süreçler ve altyapı eksiklikleri nedeniyle kolay olmayacağı belirtiliyor. El Salvador'un günlük 1 Bitcoin alımını durdurduğu iddiaları ise yetkililerce yalanlanırken, blockchain verileri alımların devam ettiğini gösteriyor.

Küresel  Piyasalar ve Faiz Beklentileri: Dolar Endeksi, Borsa İstanbul ve Kıymetli Madenler

Kripto piyasalarındaki bu coşkuya rağmen, küresel ekonomideki belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler geleneksel piyasaları etkilemeye devam ediyor. Özellikle 1 Ağustos'a yaklaşırken, Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ticaret gerilimi, "anlaşmasızlık" senaryolarının güçlenmesiyle Dolar Endeksi (DXY) üzerinde baskı oluşturuyor. DXY'nin 98.5 seviyelerinden 96.7'lere gerilemesi beklenirken, piyasa uzmanları, bu belirsizliğin ABD borsalarında yeni alım yapmamak adına bir ihtiyat gerektirdiğini, ancak şirket kârlarının iyi olması sebebiyle büyük bir düşüş beklenmediğini belirtiyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessant'ın Trump'a Fed Başkanı Jerome Powell'ın görevden alınmasının iyi sonuçlar doğurmayacağını belirtmesi de ekonomik istikrar arayışının bir göstergesi. Türkiye piyasaları ise, Merkez Bankası'nın yaklaşan faiz kararına odaklanmış durumda. Piyasalarda 300 ila 400 baz puanlık bir faiz indirimi beklentisi hakim. Bu indirimin Borsa İstanbul (BIST 100) için pozitif bir katalizör olabileceği ve endeksin dolar bazında 255 dolar seviyesini aşarak 290 dolar seviyelerine doğru hareket edebileceği öngörülüyor. Ancak, bazı uzmanlar yurt dışı piyasalardaki daha cazip fırsatlar nedeniyle Borsa İstanbul'da yeni pozisyon almaktan kaçınmayı tercih ettiklerini dile getiriyor ve Türk şirketlerinin finansal yönetimindeki bazı aksaklıklara dikkat çekiyor. Kıymetli madenlerde ise gümüş, tüm belirsizliklere rağmen güçlü momentumunu koruyor ve altına kıyasla daha cazip bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Altın-gümüş rasyosunun düşüşü, gümüşün pozitif ayrışmasını destekliyor. Altında ise 1 Ağustos sürecine kadar bir konsolidasyon ve sıkışma yaşanması bekleniyor; uzmanlar yeni alımlar yerine gümüşü tercih etmeyi öneriyor.

Jeopolitik Gerilimler ve Değişen Dünya Düzeni: Ortadoğu'dan Uzakdoğu'ya 

Ekonomik dengelerin yanı sıra, küresel sahnede jeopolitik olaylar da hız kesmiyor. Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab'ın ülkelerin rekabet gücü raporlarında manipülasyon yaptığı iddiaları gündeme otururken, Ortadoğu'da İsrail-Filistin ve Suriye'deki gelişmeler endişeleri artırıyor. İsrail İstihbarat Teşkilatı Mossad Başkanı'nın ABD'de Donald Trump ile görüşerek Gazzelilerin sürgünü için yardım talep etmesi dikkat çekerken, Libya, Etiyopya ve Endonezya gibi ülkelerin bu konuya "sıcak bakmadığı" belirtiliyor. ABD'nin Suriye'ye yönelik çelişkili açıklamaları, bölgedeki karmaşayı derinleştiriyor; bir yandan İsrail'in Süveyda'daki eylemlerinin amacının belirsizliği sorgulanırken, diğer yandan YPG'nin Suriye Demokratik Güçleri ile birleşmesi yönünde çağrılar yapılıyor. Hatta popüler çizgi dizi Simpsonlar'ın Türkiye ile İsrail arasında bir savaş ve Türkiye'nin gizli silahlarla İsrail'i yok etmesi kehanetlerinin dahi tartışıldığı görülüyor. Doğu Avrupa'da ise Rusya-Ukrayna savaşı, Moldova'nın Batı tarafından ikinci bir cephe olarak kullanılma riskiyle yeni bir boyut kazanırken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Rusya ile üçüncü tur görüşmelerine hazır olduklarını belirtti. Asya'da ise Japonya'da üst mecliste çoğunluğu kaybeden iktidar partisinin ardından aşırı sağcı Senseito partisinin yükselişi, ülkenin geleneksel değerlerine dönüş arayışında olduğunu gösteriyor. Türkiye iç siyasetinde de önemli adımlar atılıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın'ın meclisteki parti gruplarıyla "terörsüz Türkiye" vizyonunu görüşmesi, PKK terör örgütünün silah bırakma ve geri çekilme açıklamalarıyla birlikte bölgede yeni bir dönemin sinyallerini veriyor. Ayrıca, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in Ukrayna'ya desteği ve Zengezur Koridoru gibi bölgesel kalkınma projeleri, Doğu Akdeniz enerji güvenliği ve Kalkınma Yolu gibi stratejik ticari güzergahların yeniden şekillendiği bir dönemi işaret ediyor.

Paranın Geleceği ve Yapay Zeka Tartışmaları

Bu küresel değişim rüzgarları, paranın geleceği ve teknolojik dönüşüm konularında da derin tartışmaları beraberinde getiriyor. Bitcoin'in 2 trilyon dolar piyasa değerine ulaşması, Roma İmparatorluğu'ndan bu yana değişen para kavramının yeni bir evreye girdiğini gösteriyor. Başkan Trump'ın Merkez Bankası dijital paralarına (CBDC) gözetleme endişeleriyle karşı çıkması, geleneksel finans sisteminin geleceğine dair soruları artırıyor. Bazı ABD eyaletleri, Çekya ve Kazakistan gibi ülkelerin Bitcoin'i rezerv para sepetine eklemeyi düşünmesi, kripto paraların küresel finans sistemindeki yerinin giderek sağlamlaştığını gözler önüne seriyor. Teknolojinin bir diğer önemli gündemi ise yapay zeka. Elon Musk'ın çocuklar için yapay zeka geliştirme projesi gibi inisiyatifler, bu alandaki hızlı ilerlemeyi vurguluyor. Ancak, Ukrayna'da Macar Kilisesi'nin yakılması, Gazze'de Katolik Kilisesi'nin vurulması ve Avrupa'daki cami ile sinagoglara saldırılar gibi olaylar, kültürel ve dini değerler üzerindeki baskının da arttığını gösteriyor.

Uzman Tavsiyeleri ve Risk Yönetimi 

Tüm bu karmaşık ve hareketli piyasa ile jeopolitik ortamda, yatırımcılar için doğru pozisyon almak büyük önem taşıyor. Uzmanlar, piyasalardaki aşırılık bölgelerine yaklaşılırken olası düşüşler konusunda uyarıyor ancak kısa vadeli düşüşlerin alım fırsatı yaratabileceğini belirtiyor. Yatırımcıların kendi risk profillerine göre portföylerini oluşturmaları, düşük, orta ve yüksek riskli alanlar arasında denge kurmaları tavsiye ediliyor. Altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerin portföyde yer alması gerektiği, zira global trendlerdeki olası negatif akışlarda daha az değer kaybedecekleri vurgulanıyor. Özellikle yurt dışı piyasalarda, güçlü bilançolar açıklayan Apple, Google gibi dev şirketlerin hisselerinin değerlendirilmesi, yurt içi piyasalara kıyasla daha fazla potansiyel sunabileceği ifade ediliyor. Genel olarak, piyasalardaki volatiliteye karşı sabırlı olmak, trendleri sıkı takip etmek ve kısmi kâr alımlarıyla portföyü yönetmek, bu zorlu dönemde başarı için anahtar olarak görülüyor.