AU TR
Autr

Autr

7 saat önce

Ekonomi ve Çevre Gündemi: Konut, Otomotiv ve Altın Piyasalarında Yeni Dönem, İklim Değişikliğiyle Mücadele

Ekonomi ve Çevre Gündemi: Konut, Otomotiv ve Altın Piyasalarında Yeni Dönem, İklim Değişikliğiyle Mücadele
Son dönemde Türkiye ekonomisi, farklı sektörlerdeki dinamik gelişmelerle dikkat çekiyor. Konut ve otomotiv piyasaları yeni düzenlemeler ve beklentilerle şekillenirken, küresel piyasalardaki değerli maden hareketliliği ve iklim değişikliğinin getirdiği riskler de ülkenin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Konut ve Otomotiv Sektörlerinde Yeni Dinamikler
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) anketine göre, konut kredisi faiz oranlarının düşeceği beklentisi sektörde güçlü bir iyimserlik yaratıyor. Ankete katılan tüm üyeler faizlerde düşüş öngörürken, bu durumun kredili ve birinci el konut satışlarını artırması bekleniyor. Ancak, konut fiyatları ve inşaat maliyetlerinin yükselmeye devam edeceği tahmini, sektördeki artan maliyet baskısını gözler önüne seriyor. Kentsel dönüşüm önemli bir üretim alanı olarak öne çıkarken, kira fiyatlarındaki yükseliş eğilimi ve yabancıya satışlardaki durgunluk devam ediyor. İthal otomobillere yönelik ek gümrük vergilerinde yapılan yeni düzenlemeler ise otomotiv sektörünü hareketlendirdi. Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması dışındaki ülkelerden gelen araçlar için farklı motor tiplerine göre ilave mali yükümlülükler belirlendi. Bu düzenlemeyle Çin ve ABD menşeli araçlarda fiyat düşüşü beklenirken, diğer bazı ülkelerden ithal edilenlerde artış öngörülüyor. Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED), bu durumun hem sıfır hem de ikinci el piyasasında fiyatları yeniden şekillendireceğini ve kısa süreli bildirimlerin sektörde belirsizlik yarattığını belirtiyor. sahibinden.com raporuna göre, enflasyondan arındırılmış otomobil fiyatları yıllık bazda düşüşünü sürdürürken, otomobil talep endeksi artış gösteriyor ve araçlar ortalama 19,8 günde satılıyor.

Altın ve Sanayi Metallerinde Küresel Hareketlilik, Çin'in Stratejik Hamlesi
Kıymetli madenler piyasasında Deriva Danışmanlık ve Eğitim Yönetici Ortağı Dr. Tolga Uysal, altın fiyatlarında kısa vadede 2.500 dolara kadar geri çekilmelerin yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. FED'in faiz indirim beklentileri, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının artan altın talebi fiyatları şekillendiriyor. Özellikle gümüş, yılbaşından bu yana altından daha fazla kazanç sağlamış durumda. Bakır, alüminyum, çinko ve nikel gibi endüstriyel metallerde de Çin'den gelen talep artışı ve arz sıkıntılarıyla birlikte toparlanma ve fiyat artışı beklentisi bulunuyor. Küresel külçe altın piyasasında Çin, stratejik bir hamle ile etkisini artırmayı hedefliyor. Bloomberg'e konuşan kaynaklara göre, Çin Merkez Bankası (PBOC), dost ülkelerin altın rezervlerini kendi sınırları içinde (Şanghay Altın Borsası kasaları) depolamaya teşvik ediyor. Bu adım, Pekin'in dolara bağımlılığı azaltma ve yuanın uluslararası kullanımını güçlendirme hedeflerinin bir parçası olarak görülüyor. PBOC'nin 10 aydır kesintisiz altın alımı yapması ve Goldman Sachs'ın altın fiyatlarının ons başına 5 bin doların üzerine çıkabileceği yönündeki öngörüleri, bu stratejinin uzun vadeli etkilerini güçlendiriyor.

İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Su Yönetimi: Türkiye'nin Yeni Projeleri
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yol açtığı taşkın, kuraklık ve orman yangınları risklerine dikkat çekti. Özellikle Doğu Karadeniz'deki sel felaketleri, ani ve şiddetli yağış rejimlerinin bir yansıması olarak gösteriliyor. Türkiye'nin "su stresli" bir ülke olduğunu belirten Bakan Yumaklı, proaktif su yönetimi politikalarının önemini vurguladı. Devlet Su İşleri (DSİ), son 23 yılda su ve sulamaya önemli yatırımlar yaparak 11 bine yakın eseri hizmete aldı. Dünya Bankası'ndan sağlanan 600 milyon dolarlık kaynakla "Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi" kapsamında ülke genelinde taşkın kontrol tesisleri inşa edilecek ve 533 uyarı sistemi aktif olarak kullanılıyor. Bu projelerle geleceğe daha güvenli ve dirençli bir Türkiye oluşturulması hedefleniyor.

Reel Sektörün Döviz Yükümlülükleri Rekor Seviyede
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, reel kesimin döviz yükümlülükleri 351,5 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Net döviz pozisyonu açığı ise 182,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat borçları ve yurt içinden sağlanan nakdi kredilerdeki artışın etkili olduğu bu durum, reel sektörün kur dalgalanmalarına karşı kırılganlığını artırabilecek önemli bir makroekonomik risk unsuru olarak öne çıkıyor.