Türkiye, sosyal konut alanında "Yüzyılın Konut Projesi" adıyla tarihindeki en büyük hamlelerinden birini başlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından detayları açıklanan bu vizyoner proje kapsamında, 81 ilde toplam 500 bin sosyal konut inşa edilecek. Yatay mimari ve geleneksel dokuya uygun olarak tasarlanan 1+1 ve 2+1 daireler, depreme dayanıklı yapıları, ısı, ses ve su yalıtım özellikleriyle dikkat çekiyor. Proje, şehit yakınları, gaziler, engelliler, emekliler, gençler ve çok çocuklu aileler gibi öncelikli gruplara özel kontenjanlar sunarken, 1 milyon 800 bin liradan başlayan satış bedelleri ve 240 ay vade imkanıyla geniş kitlelere ev sahibi olma fırsatı tanıyor. Başvuruların 10 Kasım'da başlayıp 19 Aralık'a kadar süreceği, ilk kuraların Aralık'ta çekileceği ve teslimatların Mart 2027 itibarıyla başlayacağı belirtildi. Sektör temsilcileri, projenin Türkiye'nin sosyal konut politikalarında yeni bir dönemi başlattığını, kiralık konut arzını artırarak piyasalarda dengeleyici bir etki yaratacağını ve özel sektörün de bu yönde adımlar atması gerektiğini vurguladı.

Canlanan Turizm Sektörü ve İhracat Destekleri
Ekonominin lokomotif sektörlerinden turizm de güçlü bir toparlanma süreci yaşıyor. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, sektörün Rusya-Ukrayna krizi gibi küresel sorunlara rağmen hızla toparlandığını ve yıl sonunda Orta Vadeli Plan hedefi olan 63 milyar dolar civarında gelir beklediklerini açıkladı. İstanbul ve Antalya'nın dünya şehirleri haline geldiğini belirten Narin, özellikle Antalya'nın son 20-30 yılda Akdeniz çanağının parlayan yıldızı olduğunu ve Kapadokya'nın da eşsiz doğal güzellikleriyle küresel çekim merkezi haline geldiğini ifade etti. Gelecek yıllarda da sektörde büyüme beklentisinin yüksek olduğunu, iç turizmin de bu başarıda önemli rol oynadığını ekledi. Öte yandan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın açıklamalarına göre, ihracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından sunulan reeskont kredilerinin günlük limiti 1 Kasım itibarıyla 4,5 milyar liraya yükseltildi. Bu artışla birlikte, politika faizinin altında avantajlı oranlarla sunulan kredilerin, özellikle emek yoğun sektörlerdeki firmaların uluslararası rekabet gücünü artırması hedefleniyor.

Dijital Finansta Yeni Dönem: Stabil Kripto Paralar
Küresel finans piyasalarında dijital dönüşümün etkisi giderek artıyor. ABD'de Temmuz ayında yürürlüğe giren yeni düzenlemeler sonrasında sabit kripto paraların (stablecoin) mal ve hizmet ödemelerinde kullanımı yüzde 70 oranında artış gösterdi. Artemis'in verilerine göre, Ağustos ayında 10 milyar dolara ulaşan bu hacim, özellikle şirketlerin uluslararası para transferlerindeki bankacılık gecikmelerini aşmak için stablecoin'lere yöneldiğini ortaya koyuyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı "Genius Yasası" ile stablecoin ihraç eden kuruluşların dijital paralarını Hazine tahvilleri gibi likit varlıklarla desteklemesi zorunlu hale getirildi. Bu durum, piyasada belirgin bir yukarı ivme yaratırken, bankacılık sektörünün de dikkatini çekerek Zelle gibi büyük platformların uluslararası transferlerde stablecoin teknolojisini kullanma planları yapmasına yol açtı. Bu gelişmeler, dijital finansın geleceğinde stablecoin'lerin rolünün giderek büyüyeceğini işaret ediyor.