AU TR
Autr

Autr

1 ay önce

Türkiye Ekonomisi Enflasyonla Mücadele Ederken Küresel Piyasalar ve Sektörel Dinamikler Hareketli

Türkiye Ekonomisi Enflasyonla Mücadele Ederken Küresel Piyasalar ve Sektörel Dinamikler Hareketli


Türkiye Enflasyonu Tek Haneye İndirme Yolunda
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri olan enflasyonla mücadelede kararlılık mesajları verdi. Hükümetin temel önceliğinin enflasyon olduğunu belirten Yılmaz, yıl sonunda enflasyonun %30'un altına, gelecek yıl %20'nin altına ve 2027'de ise tek haneli rakamlara düşürülmesini hedeflediklerini açıkladı. Bu süreçte para ve maliye politikalarının yanı sıra yapısal reformların da devreye sokulacağını vurguladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da Ekim ayı Para Politikası Kurulu özetlerinde gıda ve kira enflasyonuna dikkat çekerek, öncü göstergelerin kira enflasyonunda yavaşlamaya işaret ettiğini ancak gıda fiyatlarındaki artışın ivme kaybetse de devam ettiğini belirtti. Bu gelişmelerin dezenflasyon sürecini yavaşlatma riski taşıdığına dikkat çekildi.

Türkiye Ekonomisi Uluslararası Arenada Yükseliyor
Yılmaz ayrıca, Türkiye ekonomisinin uluslararası alandaki güçlü performansına da değindi. Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, Türkiye'nin nominal dolar bazında dünyanın 16., satın alma gücü paritesine göre ise 11. büyük ekonomisi konumuna yükseleceği belirtildi. Bu yükselişle Türkiye'nin ilk kez İtalya'yı hacim olarak geride bırakarak Avrupa'nın dördüncü büyük ekonomisi olacağı öngörülüyor. 2002'de 238 milyar dolar olan ekonomi büyüklüğünün bu yıl 1,5 trilyon dolara, kişi başı gelirin ise 3 bin 600 dolardan 17 bin doları aşmasına yönelik beklentiler dile getirildi. Son üç yılda depremden kaynaklanan 90 milyar dolarlık devasa harcamalara rağmen bütçe disiplininin korunduğu ve kamu borç stokunun Avrupa ortalamasının oldukça altında olduğu da vurgulandı.

Küresel Piyasalar ve Sektörel Dinamikler
Küresel piyasalara bakıldığında, Euro Bölgesi'nde yıllık enflasyon Ekim ayında %2,1'e gerileyerek Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) %2'lik hedefine yaklaştı. Bu durum, AMB'nin faizleri mevcut seviyede tutma kararını desteklese de çekirdek enflasyonun hala yüksek seyretmesi faiz indirimlerinin önündeki engel olarak görülüyor. Öte yandan, gelişmekte olan piyasalar, yapay zeka rüzgarı ve zayıf dolar etkisiyle Ocak-Ekim döneminde 32 yılın en uzun soluklu rallisini yaşadı. MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi yılbaşından bu yana %31 artışla yatırımcılara 6 trilyon dolar kazandırırken, bu durum gelişen ülkelerin teknoloji ve tüketici odaklı ekonomilere dönüşümünü yansıtıyor.

Turizm ve Enerji Sektörlerinde Farklı Görünümler
Türkiye'nin turizm sektörü, yılın üçüncü çeyreğinde önemli bir hareketlilik sergiledi. TÜİK verilerine göre, turizm giderleri geçen yıla kıyasla %32,3 artarak 2,4 milyar doları aştı. Yurt dışını ziyaret eden kişi sayısı rekor seviyeye ulaşırken (3,38 milyon kişi), ortalama geceleme sayısı ise tarihi en düşük seviyeye geriledi. Kişi başı harcamanın %28,6 artarak 733 dolara yükselmesi dikkat çekti. Seyahat nedenlerinde "alışveriş", "dini/hac" ve "sağlık" amaçlı çıkışlar büyük artış gösterirken, "iş amaçlı" seyahatlerde belirgin bir düşüş yaşandı. Enerjisa ise üçüncü çeyrekte piyasa beklentilerinin altında, 739 milyon TL net kâr açıkladı. Yılın ilk dokuz ayında net kârını hafifçe artıran şirket, güçlü finansman giderleri ve parasal kayıplarla karşılaştı. Ancak Enerjisa, 2025 yılı net kâr beklentisini yukarı yönlü revize ederek 7,5 milyar TL'ye yükseltti ve temettü politikasını sürdüreceğini teyit etti.