Autr
1 ay önce
Şimşek: Ekonomi Programımızda Kayda Değer İlerleme Var, Türkiye Küresel Zorluklara Karşı Avantajlı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da gerçekleşen TRT World Forum 2025'te küresel ve ulusal ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Şimşek, dünya ekonomisinin yoğun belirsizliklerle dolu bir dönemden geçtiğini, ancak küresel piyasaların dirençli yapısını koruduğunu belirtti. Türkiye'nin uyguladığı ekonomi programının hedeflerine ulaşma yolunda ciddi adımlar attığını ve ikinci evrede kayda değer bir ilerleme olduğunu ifade etti.
Ekonomi Programında Kayda Değer İlerleme
Bakan Şimşek, dezenflasyon programıyla fiyat istikrarını sağlama, mali disiplini güçlendirme ve cari açığı kalıcı olarak düşürme amacında olduklarını belirtti. Enflasyonu yeniden tek hanelere indirmeyi hedeflediklerini ve bu yolda yapısal dönüşümün kilit rol oynadığını vurguladı. Türkiye'nin son yirmi yılda gerçekleştirdiği doğrudan yatırımlarda yaklaşık 20 kat artış yaşandığını ve yeni kredi notu artışlarıyla yatırım yapılabilir seviyeye dönmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Küresel Belirsizlikler ve Yeni Rekabetler
Küresel ekonominin düşük büyüme oranlarıyla mücadele ettiğini ve "küresel ticaretteki korumacılık", "yüksek küresel borçluluk", "yaşlanan nüfus", "yapay zekanın yıkıcı sonuçları", "iklim değişikliği etkileri" ve "jeopolitik gerilimler" gibi birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, korumacılığın yeni normal haline geldiğini söyledi. Özellikle Çin'in küresel imalattaki payının artmasıyla Batı ülkelerinin pay kaybettiğini ve bunun korumacılığın ana nedeni olduğunu ekledi.
Türkiye'nin Stratejik Avantajları ve Potansiyeli
Şimşek, Türkiye'nin küresel zorluklara karşı görece daha az kırılgan olduğunu vurguladı. İhracatının yüzde 62'sinin serbest ticaret anlaşması olan ülkelere, yüzde 80'inden fazlasının ise yakın coğrafyaya yapıldığını kaydetti. Hizmet ihracatının uluslararası ortalamaların üzerinde güçlü olduğunu ve bu yıl 65 milyar dolar civarında bir fazlalık beklediklerini aktardı. Ayrıca, Türkiye'nin GSYH'ye oranla borçluluk seviyesinin yüzde 89 ile küresel ortalamanın (yüzde 324) çok altında olmasının önemli bir avantaj sağladığını ifade etti. Demografik fırsat penceresi, kadın istihdamının artırılması, "gümüş ekonomi" potansiyeli ile yapay zeka, 5G, savunma sanayii ve yenilenebilir enerji gibi alanlardaki yatırımların Türkiye'yi önemli bir oyuncu haline getirdiğini belirtti. Kalkınma Yolu Projesi'nin de bölgesel bağlantıları güçlendirerek Türkiye'ye büyük katkılar sağlayacağını sözlerine ekledi.
Yüksek Büyüme Performansı ve Yatırım Hedefleri
Türkiye'nin son 20 yıldaki ortalama reel büyümesinin yüzde 5,4 ile gelişmekte olan ülkelerin (Çin ve Hindistan hariç) önünde olduğunu belirten Şimşek, yüksek ve orta teknoloji ürünlerin ihracattaki payının arttığına dikkat çekti. Ülkenin doğrudan yatırımlar için bölgesel bir merkez olma yolunda ilerlediğini ve güçlü ekonomik performansını sürdüreceğini ifade etti.
Ekonomi Programında Kayda Değer İlerleme
Bakan Şimşek, dezenflasyon programıyla fiyat istikrarını sağlama, mali disiplini güçlendirme ve cari açığı kalıcı olarak düşürme amacında olduklarını belirtti. Enflasyonu yeniden tek hanelere indirmeyi hedeflediklerini ve bu yolda yapısal dönüşümün kilit rol oynadığını vurguladı. Türkiye'nin son yirmi yılda gerçekleştirdiği doğrudan yatırımlarda yaklaşık 20 kat artış yaşandığını ve yeni kredi notu artışlarıyla yatırım yapılabilir seviyeye dönmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Küresel Belirsizlikler ve Yeni Rekabetler
Küresel ekonominin düşük büyüme oranlarıyla mücadele ettiğini ve "küresel ticaretteki korumacılık", "yüksek küresel borçluluk", "yaşlanan nüfus", "yapay zekanın yıkıcı sonuçları", "iklim değişikliği etkileri" ve "jeopolitik gerilimler" gibi birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, korumacılığın yeni normal haline geldiğini söyledi. Özellikle Çin'in küresel imalattaki payının artmasıyla Batı ülkelerinin pay kaybettiğini ve bunun korumacılığın ana nedeni olduğunu ekledi.
Türkiye'nin Stratejik Avantajları ve Potansiyeli
Şimşek, Türkiye'nin küresel zorluklara karşı görece daha az kırılgan olduğunu vurguladı. İhracatının yüzde 62'sinin serbest ticaret anlaşması olan ülkelere, yüzde 80'inden fazlasının ise yakın coğrafyaya yapıldığını kaydetti. Hizmet ihracatının uluslararası ortalamaların üzerinde güçlü olduğunu ve bu yıl 65 milyar dolar civarında bir fazlalık beklediklerini aktardı. Ayrıca, Türkiye'nin GSYH'ye oranla borçluluk seviyesinin yüzde 89 ile küresel ortalamanın (yüzde 324) çok altında olmasının önemli bir avantaj sağladığını ifade etti. Demografik fırsat penceresi, kadın istihdamının artırılması, "gümüş ekonomi" potansiyeli ile yapay zeka, 5G, savunma sanayii ve yenilenebilir enerji gibi alanlardaki yatırımların Türkiye'yi önemli bir oyuncu haline getirdiğini belirtti. Kalkınma Yolu Projesi'nin de bölgesel bağlantıları güçlendirerek Türkiye'ye büyük katkılar sağlayacağını sözlerine ekledi.
Yüksek Büyüme Performansı ve Yatırım Hedefleri
Türkiye'nin son 20 yıldaki ortalama reel büyümesinin yüzde 5,4 ile gelişmekte olan ülkelerin (Çin ve Hindistan hariç) önünde olduğunu belirten Şimşek, yüksek ve orta teknoloji ürünlerin ihracattaki payının arttığına dikkat çekti. Ülkenin doğrudan yatırımlar için bölgesel bir merkez olma yolunda ilerlediğini ve güçlü ekonomik performansını sürdüreceğini ifade etti.