Autr
1 ay önce
BES'te Tarihi Eşik Aşıldı: Gönüllü Katılımcı Sayısı 10 Milyonu Geçti
Türkiye'nin Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), 22 yıllık yolculuğunda önemli bir dönüm noktasına ulaşarak gönüllü katılımcı sayısında 10 milyonu aştı. Otomatik Katılım Sistemi (OKS) ile birlikte toplamda 18 milyon vatandaşı kapsayan sistem, fon büyüklüğüyle de 2 trilyon liraya yaklaşarak ülke ekonomisinin stratejik yatırım kaynaklarından biri haline geldi. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, bu başarıyı "geleceğe güvenle bakan bir toplumun göstergesi" olarak nitelendirirken, BES'in sermaye piyasalarını derinleştiren ve vatandaşların geleceğini güvence altına alan kritik rolüne dikkat çekti.
Yüzde 30 Devlet Katkısı Cazibeyi Artırıyor
BES'in cazibesini artıran temel unsurlardan biri olan yüzde 30'luk devlet katkısı, vatandaşların tasarruf motivasyonunu güçlendiriyor. TSB Başkanı Gülen, bu katkıyı "vatandaşın tasarrufuna verilen stratejik bir destek" olarak vurguladı ve katkının sürdürülebilirliğinin sistemin uzun vadeli başarısının güvencesi olduğunu belirtti. Bireysel emeklilik fonları, sermaye piyasalarına istikrar ve derinlik kazandırırken, reel sektöre uzun vadeli finansman sağlıyor ve kamu maliyesi üzerindeki geleceğe dönük yükleri hafifletiyor.
Kadınlar ve Gençler Sistemi Kucaklıyor
Sistemin toplumsal kapsayıcılığı da dikkat çekiyor; 10 milyonu aşkın gönüllü katılımcının yüzde 42'sini kadınlar oluşturuyor. TSB Başkanı Gülen, bu oranın, devlet katkısıyla hedeflenen toplumsal kapsayıcılık misyonunun başarıyla yerine getirildiğinin bir göstergesi olduğunu aktardı. Ayrıca, 2022'de yapılan düzenlemeyle 18 yaş altı bireylerin sisteme dahil edilmesi, BES'e yeni bir dinamizm kattı. Şu ana kadar 1,5 milyonu aşkın genç ve çocuk adına açılan sözleşmeler, ailelerin çocuklarının finansal geleceği için erkenden adım attığını gösteriyor. Gülen, gençlerin katılımının sadece birikim değil, finansal farkındalığın erken yaşta yerleşmesi açısından da büyük bir kazanım olduğunu ifade etti.
Finansal Güvence ve Güven Oluşturma
TSB Başkanı Gülen, BES'in 22 yılda sadece rakamsal başarılarla değil, aynı zamanda yarattığı güven, istikrar ve finansal okuryazarlık bilinciyle Türkiye'nin ekonomik kalkınma yolculuğunda önemli bir yer edindiğini kaydetti. Gülen, hedeflerinin vatandaşların sadece emekliliğini değil, tüm yaşam döngüsünü finansal güvence altına alan kalıcı bir yapıyı kalıcı hale getirmek olduğunu belirterek, sistemin bu yönde kararlı adımlarla ilerlediğini sözlerine ekledi.
Yüzde 30 Devlet Katkısı Cazibeyi Artırıyor
BES'in cazibesini artıran temel unsurlardan biri olan yüzde 30'luk devlet katkısı, vatandaşların tasarruf motivasyonunu güçlendiriyor. TSB Başkanı Gülen, bu katkıyı "vatandaşın tasarrufuna verilen stratejik bir destek" olarak vurguladı ve katkının sürdürülebilirliğinin sistemin uzun vadeli başarısının güvencesi olduğunu belirtti. Bireysel emeklilik fonları, sermaye piyasalarına istikrar ve derinlik kazandırırken, reel sektöre uzun vadeli finansman sağlıyor ve kamu maliyesi üzerindeki geleceğe dönük yükleri hafifletiyor.
Kadınlar ve Gençler Sistemi Kucaklıyor
Sistemin toplumsal kapsayıcılığı da dikkat çekiyor; 10 milyonu aşkın gönüllü katılımcının yüzde 42'sini kadınlar oluşturuyor. TSB Başkanı Gülen, bu oranın, devlet katkısıyla hedeflenen toplumsal kapsayıcılık misyonunun başarıyla yerine getirildiğinin bir göstergesi olduğunu aktardı. Ayrıca, 2022'de yapılan düzenlemeyle 18 yaş altı bireylerin sisteme dahil edilmesi, BES'e yeni bir dinamizm kattı. Şu ana kadar 1,5 milyonu aşkın genç ve çocuk adına açılan sözleşmeler, ailelerin çocuklarının finansal geleceği için erkenden adım attığını gösteriyor. Gülen, gençlerin katılımının sadece birikim değil, finansal farkındalığın erken yaşta yerleşmesi açısından da büyük bir kazanım olduğunu ifade etti.
Finansal Güvence ve Güven Oluşturma
TSB Başkanı Gülen, BES'in 22 yılda sadece rakamsal başarılarla değil, aynı zamanda yarattığı güven, istikrar ve finansal okuryazarlık bilinciyle Türkiye'nin ekonomik kalkınma yolculuğunda önemli bir yer edindiğini kaydetti. Gülen, hedeflerinin vatandaşların sadece emekliliğini değil, tüm yaşam döngüsünü finansal güvence altına alan kalıcı bir yapıyı kalıcı hale getirmek olduğunu belirterek, sistemin bu yönde kararlı adımlarla ilerlediğini sözlerine ekledi.