Autr
1 ay önce
Küresel Ekonomide Sıkıntılı Günler: ABD Hükümet Kapanması Havacılığı Felç Ederken, Türkiye Sanayisi Karlılık Erozyonuyla Mücadele Ediyor
Küresel ve yerel ekonomiler, Kasım 2025 itibarıyla çifte baskı altında. ABD'de hükümetin 39 gündür kapalı kalması, ülkenin havacılık faaliyetlerini derinden etkiledi. Federal Havacılık İdaresi'nin (FAA) talimatıyla bu hafta sonu 1700'den fazla uçuşun iptal edildiği bildirilirken, hava trafik kontrol memurlarının sayısındaki azalma ana neden olarak gösteriliyor. Hava yolu firmaları, hükümetin kapanmaya devam etmesi halinde uçuş iptallerinin yüzde 10'a kadar çıkabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, hem yolcular hem de sektör için büyük belirsizlik yaratmaya devam ediyor.
Türkiye Ekonomisinde Karlılık Erimesi ve Rekabet Gücü Kaybı
Öte yandan, Türkiye'de sanayi ve ihracat sektörleri de kendine özgü zorluklarla mücadele ediyor. GÜROK Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat'ın değerlendirmelerine göre, sanayide üretim güçlü seyrini sürdürse de, yüksek maliyet artışları ve enflasyonun altında kalan kur nedeniyle kârlılıklar genel olarak eriyor. Bu durum, özellikle Avrupa pazarındaki daralma ile birleşince Türkiye'nin yurtdışı pazarlardaki rekabet avantajını zayıflatıyor. Şirketler, bu zorlu dönemde nakit akışını doğru yönetmenin ve mevcut ihracat pazarlarından çıkmamanın hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Turizm Sektörü Pahalı Destinasyon Olma Riskiyle Karşı Karşıya
Türkiye'nin turizm sektörü de benzer maliyet ve kârlılık baskıları altında. 2024 sezonunun doluluk açısından zorlu geçtiğini ifade eden Güral Argat, Türkiye'nin dış ziyaretçiler için artık pahalı bir destinasyon haline geldiğine dikkat çekti. Artan maliyetler kârlılıkları düşürse de, kaliteyi korumanın belirli bir doluluk seviyesini sürdürmek için kritik olduğu vurgulanıyor. Küresel ekonomideki belirsizlikler, Maldivler gibi destinasyonları bile etkilerken, turizmde verimlilik ve dijitalleşmenin önemi her zamankinden daha fazla hissediliyor.
Gümrük Birliği Modernizasyonu Gündemde
Bu ekonomik çalkantıların ortasında, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu da stratejik bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak Brüksel'de temaslarda bulunan Esin Güral Argat, 1996'dan bu yana güncellenmeyen anlaşmanın, değişen iş modelleri ve ticaret dinamiklerine uyum sağlaması gerektiğini belirtti. Anlaşmanın hem Türkiye hem de Avrupa için güncellenmesinin ortak menfaatlere hizmet edeceği düşünülüyor.
Türkiye Ekonomisinde Karlılık Erimesi ve Rekabet Gücü Kaybı
Öte yandan, Türkiye'de sanayi ve ihracat sektörleri de kendine özgü zorluklarla mücadele ediyor. GÜROK Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat'ın değerlendirmelerine göre, sanayide üretim güçlü seyrini sürdürse de, yüksek maliyet artışları ve enflasyonun altında kalan kur nedeniyle kârlılıklar genel olarak eriyor. Bu durum, özellikle Avrupa pazarındaki daralma ile birleşince Türkiye'nin yurtdışı pazarlardaki rekabet avantajını zayıflatıyor. Şirketler, bu zorlu dönemde nakit akışını doğru yönetmenin ve mevcut ihracat pazarlarından çıkmamanın hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Turizm Sektörü Pahalı Destinasyon Olma Riskiyle Karşı Karşıya
Türkiye'nin turizm sektörü de benzer maliyet ve kârlılık baskıları altında. 2024 sezonunun doluluk açısından zorlu geçtiğini ifade eden Güral Argat, Türkiye'nin dış ziyaretçiler için artık pahalı bir destinasyon haline geldiğine dikkat çekti. Artan maliyetler kârlılıkları düşürse de, kaliteyi korumanın belirli bir doluluk seviyesini sürdürmek için kritik olduğu vurgulanıyor. Küresel ekonomideki belirsizlikler, Maldivler gibi destinasyonları bile etkilerken, turizmde verimlilik ve dijitalleşmenin önemi her zamankinden daha fazla hissediliyor.
Gümrük Birliği Modernizasyonu Gündemde
Bu ekonomik çalkantıların ortasında, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu da stratejik bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak Brüksel'de temaslarda bulunan Esin Güral Argat, 1996'dan bu yana güncellenmeyen anlaşmanın, değişen iş modelleri ve ticaret dinamiklerine uyum sağlaması gerektiğini belirtti. Anlaşmanın hem Türkiye hem de Avrupa için güncellenmesinin ortak menfaatlere hizmet edeceği düşünülüyor.