Autr
1 ay önce
KOBİ'lerden Turizme Kritik Uyarılar: Likidite Sıkıntısı ve Kur Endişeleri Ekonominin Gündeminde
Bloomberg HT'de yer alan bilgilere göre, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz ve Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, 23 Kasım 2025 tarihinde yaptıkları açıklamalarda, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve gelecek beklentilerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Açıklamalar, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansal zorlukları, turizm sektörünün kur beklentileri ve ekonomik sıkılaşma politikalarının süreci üzerinde yoğunlaştı.
KOBİ'ler Likidite Kriziyle Karşı Karşıya
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yoğun bir likidite sıkıntısıyla mücadele ettiğini belirtti. KOBİ'lerin nakit akışlarını dengeleyemediğini ve finansmana erişimin eskisi gibi kolay olmadığını vurgulayan Yılmaz, bu durumun 2025 yılı boyunca devam ettiğini ve 2026 yılının Haziran ayına kadar sürmesini beklediklerini ifade etti. Takibe düşen kredi oranlarının özellikle tekstil ve demir-çelik sektörlerinde belirgin bir artış gösterdiğini aktaran Yılmaz, ticari segmentteki batık kredi oranlarının %1 seviyelerinden %3-3,5 bandına yükseldiğine dikkat çekti.
Turizm Sektöründen 2026 İçin Kritik Kur Uyarısı
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu ise turizm sektörünün 2026 yılına yönelik endişelerini dile getirdi. Kavaloğlu, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde Euro kurunun 60 TL'nin altında kalması durumunda turizm sektörünün çok zor bir dönemden geçeceğini belirtti. Türk lirası bazında artan sabit maliyetlere rağmen kur politikasının sabit seyretmesinin sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini vurgulayan Kavaloğlu, Türkiye'nin "indirimli destinasyon" olma özelliğini kaybetmek üzere olduğunu ve bunun rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ifade etti.
Ekonomik Sıkılaşma ve Bankacılık Stratejileri
Ekonomi yönetiminin sıkılaşma adımları çerçevesinde getirilen kredi büyüme sınırlarının 2025 sonuna kadar kalkmasını beklemediklerini belirten Sezgin Yılmaz, 2026 yılında enflasyon, kur ve Merkez Bankası döviz rezervlerinin yeterli seviyeye ulaşmasıyla ticari tarafta kısmi esnemeler görülebileceğini ancak bireysel taraftaki kısıtlamaların daha uzun sürebileceğini kaydetti. İş Bankası olarak ülkenin döviz girdisi ihtiyacını göz önünde bulundurarak turizmi stratejik bir odak haline getirdiklerini belirten Yılmaz, savunma sanayii, üretim ve ihracat yapan firmaların da bankanın öncelikli kredi tahsis alanları arasında yer aldığını söyledi.
Jeopolitik Riskler ve Turizme Etkisi
Kavaloğlu, jeopolitik ortamın da Türkiye turizmi üzerinde baskı yarattığını ekledi. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Rus turist sayısını olumsuz etkilediğini ve 2019'daki 6 milyon rakamından 4 milyona düşüş yaşandığını kaydetti. Avrupa'daki rakiplerinin (Fransa, İtalya, İspanya) kaynak pazarlarının savaşta olmaması nedeniyle avantajlı olduklarını belirterek, Türkiye'nin ise İngiltere, Polonya, Kazakistan ve Belarus gibi pazarlarla dengelemeye çalıştığını ifade etti. Ayrıca, artan yaşam maliyetlerine dikkat çeken Kavaloğlu, kiraların maaşların %30'undan %50'sinin üzerine çıktığını, turizm sektörünün ailelere lojman imkanı sağlayan tek sektör olduğunu sözlerine ekledi.
KOBİ'ler Likidite Kriziyle Karşı Karşıya
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yoğun bir likidite sıkıntısıyla mücadele ettiğini belirtti. KOBİ'lerin nakit akışlarını dengeleyemediğini ve finansmana erişimin eskisi gibi kolay olmadığını vurgulayan Yılmaz, bu durumun 2025 yılı boyunca devam ettiğini ve 2026 yılının Haziran ayına kadar sürmesini beklediklerini ifade etti. Takibe düşen kredi oranlarının özellikle tekstil ve demir-çelik sektörlerinde belirgin bir artış gösterdiğini aktaran Yılmaz, ticari segmentteki batık kredi oranlarının %1 seviyelerinden %3-3,5 bandına yükseldiğine dikkat çekti.
Turizm Sektöründen 2026 İçin Kritik Kur Uyarısı
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu ise turizm sektörünün 2026 yılına yönelik endişelerini dile getirdi. Kavaloğlu, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde Euro kurunun 60 TL'nin altında kalması durumunda turizm sektörünün çok zor bir dönemden geçeceğini belirtti. Türk lirası bazında artan sabit maliyetlere rağmen kur politikasının sabit seyretmesinin sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini vurgulayan Kavaloğlu, Türkiye'nin "indirimli destinasyon" olma özelliğini kaybetmek üzere olduğunu ve bunun rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ifade etti.
Ekonomik Sıkılaşma ve Bankacılık Stratejileri
Ekonomi yönetiminin sıkılaşma adımları çerçevesinde getirilen kredi büyüme sınırlarının 2025 sonuna kadar kalkmasını beklemediklerini belirten Sezgin Yılmaz, 2026 yılında enflasyon, kur ve Merkez Bankası döviz rezervlerinin yeterli seviyeye ulaşmasıyla ticari tarafta kısmi esnemeler görülebileceğini ancak bireysel taraftaki kısıtlamaların daha uzun sürebileceğini kaydetti. İş Bankası olarak ülkenin döviz girdisi ihtiyacını göz önünde bulundurarak turizmi stratejik bir odak haline getirdiklerini belirten Yılmaz, savunma sanayii, üretim ve ihracat yapan firmaların da bankanın öncelikli kredi tahsis alanları arasında yer aldığını söyledi.
Jeopolitik Riskler ve Turizme Etkisi
Kavaloğlu, jeopolitik ortamın da Türkiye turizmi üzerinde baskı yarattığını ekledi. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Rus turist sayısını olumsuz etkilediğini ve 2019'daki 6 milyon rakamından 4 milyona düşüş yaşandığını kaydetti. Avrupa'daki rakiplerinin (Fransa, İtalya, İspanya) kaynak pazarlarının savaşta olmaması nedeniyle avantajlı olduklarını belirterek, Türkiye'nin ise İngiltere, Polonya, Kazakistan ve Belarus gibi pazarlarla dengelemeye çalıştığını ifade etti. Ayrıca, artan yaşam maliyetlerine dikkat çeken Kavaloğlu, kiraların maaşların %30'undan %50'sinin üzerine çıktığını, turizm sektörünün ailelere lojman imkanı sağlayan tek sektör olduğunu sözlerine ekledi.