Avrupa genelinde artan jeopolitik gerilimler ve savunma kapasitelerini güçlendirme ihtiyacı, Almanya'yı önemli bir reform sürecine itti. Federal Parlamento, Alman ordusunun personel açığını kapatmayı ve NATO yükümlülüklerini yerine getirmeyi hedefleyen tartışmalı yeni askerlik yasasını onayladı. 1 Ocak 2008 sonrası doğan tüm erkeklerin sağlık muayenesine tabi tutulacağı bu düzenlemeyle, 2035 yılına kadar aktif asker sayısının 260 bine, yedek asker sayısının ise en az 200 bine çıkarılması amaçlanıyor. Yasa, gönüllü askerlik modelini teşvik ederken, yeterli başvuru olmaması halinde zorunlu askerliğin devreye alınabileceğini belirtiyor. Benzer şekilde Fransa, İtalya ve Belçika da gönüllü askerlik programlarını genişletirken, İskandinav ve Baltık ülkeleri zorunlu askerlik sistemlerini güçlendiriyor.

Resmi Gazete'de Önemli Kararlar ve Atamalar
Türkiye cephesinde ise, 6 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararlar, ülkenin yönetim ve düzenleyici mekanizmalarındaki güncel gelişmeleri gözler önüne serdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Engelli Bireylerin Toplumsal Hayata Katılımlarını Güçlendirme Komisyonu'nun görev süresini uzattı. Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan çok sayıda atama kararı da Resmi Gazete'de yer alırken, İstanbul Atlas ve MEF Üniversiteleri bünyesinde yeni uygulama ve araştırma merkezleri yönetmelikleri yürürlüğe girdi. Ayrıca, İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin Tebliğ ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) kararları ve Merkez Bankası'nın günlük döviz kurları ile devlet iç borçlanma senetleri değerleri de kamuoyuna duyuruldu.

Dijital Çağda Yatırımcı Psikolojisi: Para Social, Rage Bait ve Aura Farming
Küresel piyasalarda 2025 yılı, ekonomik dalgalanmaların yanı sıra, sosyal medyanın şekillendirdiği yeni yatırımcı davranışlarıyla da anılacak. "Para social umutlar, rage bait dalgaları ve aura farming yatırımcıları" kavramları, finansal kararların sadece ekonomik verilere değil, aynı zamanda bireysel psikolojiye ve dijital etkileşimlere dayandığını ortaya koydu. "Para social investing", yatırımcıların finansal fenomenlerle kurduğu tek taraflı yakınlık hissiyle hareket ederek, veri yerine takipçi duygularına göre portföy oluşturmasını ifade ediyor. "Rage bait" içerikler, özellikle sosyal medyadaki kışkırtıcı paylaşımlarla öfke ve panik yaratarak yatırımcıları duygusal kararlar almaya itiyor. "Aura farming" ise, özellikle gelir adaletsizliğinin derinleştiği bir ortamda, yatırımcıların gerçek kazanç yerine sosyal medyada "başarılı" görünmek için portföylerini şekillendirmesi anlamına geliyor. Bu kavramlar, piyasaların kırılganlığını artırırken, finansal okuryazarlık ve davranışsal iktisatın önemini bir kez daha vurguluyor. Gerek Avrupa'daki savunma reformları, gerek Türkiye'deki idari ve yasal düzenlemeler, gerekse küresel piyasalardaki yatırımcı davranışlarındaki köklü değişimler, 2025 yılının uluslararası ve yerel gündemde karmaşık ve dinamik bir dönemi işaret ettiğini gösteriyor. Bu gelişmeler, hem hükümetler hem de bireyler için yeni meydan okumalar ve adaptasyon süreçleri gerektiriyor.