AU TR
Autr

Autr

2 hafta önce

2026 Yılında Türkiye ve Küresel Ekonomide Kritik Dönemeçler: Enflasyondan Enerjiye Yeni Hesaplamalar ve Beklentiler

Türkiye, 2026 yılına yönelik ekonomi ve enerji politikalarında önemli değişiklikler ve iddialı hedeflerle giriyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin arttığı bu dönemde, hem enflasyonla mücadele hem de enerji bağımsızlığı yolunda atılan adımlar dikkat çekiyor.

Türkiye Ekonomisinde Yeni Dönem: TÜFE Değişikliği ve Faiz Beklentileri
TÜİK, Ocak 2026'dan itibaren Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplama metodolojisinde "2025=100" temel yılına geçiş yapacak. Avrupa Komisyonu kararları doğrultusunda gerçekleşecek bu değişiklik, ulusal hesaplar verilerini birincil kaynak olarak kabul edecek ve sigorta ile finansal hizmetler gibi yeni harcama gruplarını içerecek. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bu değişimin resmi enflasyon rakamını etkileyeceğini ancak sokağa doğrudan yansımayacağını belirtirken, enflasyonla mücadelede kritik eşiğin henüz geçilememesi nedeniyle 2026'nın ilk yarısında kredi musluklarının açılmasını beklemediğini ifade etti. Öte yandan, Citi, Türkiye ekonomisi için 2026'da dezenflasyon sürecinin devam edeceğini ve Merkez Bankası'ndan kademeli faiz indirimlerinin sürmesini beklediğini açıkladı. Yabancı yatırımcılar da bu beklentilerle Türk borsa yatırım fonlarına 2,5 yılın en büyük girişini gerçekleştirerek Türkiye piyasalarına olan güvenlerini gösterdi. Hazine ise iki tahvil ihalesiyle toplam 64,1 milyar lira borçlanarak finansman ihtiyacını karşıladı.

Küresel Para Politikaları ve Piyasa Hareketleri
Küresel çapta yatırımcılar, merkez bankalarından beklenen parasal genişlemenin yavaşladığı veya durduğu bir döneme hazırlanıyor. Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitme olasılığının düşük olduğu, Avustralya ve Japonya Merkez Bankalarının ise faiz artırımlarına gidebileceği sinyalleri piyasalarda yankı buldu. ABD Merkez Bankası Fed'den bu ay bir indirim beklenirken, 2026 yılı için beklentiler iki indirimle sınırlı kalıyor. Goldman Sachs, 2026'da küresel büyümenin devam edeceğini, ABD dolarının değer kaybetmesini ve gelişmekte olan piyasaların üstün performans göstermesini beklerken, petrol fiyatlarında düşüş, altın fiyatlarında ise güçlü talep öngörüyor. Almanya'nın KfW kalkınma bankası da 2026 fonlama hedefini 75-80 milyar euroya çıkararak dijitalleşme ve yeşil tahvil yatırımlarına ağırlık vereceğini duyurdu.

Türkiye'nin Enerji Vizyonu: Keşifler ve Nükleer Güç
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda attığı adımları paylaştı. 2026 yılında Karadeniz'in batı, orta ve doğu bölgelerinde toplam 6 yeni keşif amaçlı sondaj yapılacağını açıklayan Bakan, Türkiye'nin 6 derin deniz sondaj gemisiyle dünyanın dördüncü büyük filosuna sahip olduğunu vurguladı. Doğalgaz depolama ve gazlaştırma kapasitelerinin artırılması hedeflenirken, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nden (NGS) ilk elektriğin de 2026'da elde edilmesi planlanıyor. Ayrıca, Sinop ve Trakya'da yeni nükleer santral projeleri için konsorsiyumlarla ilerleme kaydedileceği ve 2050'ye kadar Türkiye elektriğinin yüzde 15'inin nükleerden karşılanması hedefi açıklandı. Enerji desteklerinde ise 2026'da tüketim esaslı yeni düzenlemeler düşünülüyor.

Sektörel Beklentiler ve Zorluklar
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), küresel havayolu sektörünün 2026'da 41 milyar dolarla rekor bir kâr elde etmesini bekliyor. Bu beklenti, tedarik zinciri sıkıntıları ve jeopolitik gerilimler gibi zorluklara rağmen sektörün dayanıklılığını ortaya koyuyor. Ancak IATA Genel Direktörü Willie Walsh, sektörün hala sermaye maliyetini karşılayan bir kazanç üretmekte zorlandığını ve marjların değer zinciri içindeki dengesizliğinin devam ettiğini belirtti. Bu tablo, küresel ekonominin canlanma belirtileri gösterdiği ve yeni regülasyonların yolda olduğu bir dönemde, farklı sektörlerin karşı karşıya kaldığı kendine özgü zorlukları ve fırsatları gözler önüne seriyor.