Son işlem haftası, ABD'den gelen makroekonomik veriler, Başkan Donald Trump'ın ticari adımları ve tırmanan jeopolitik gerilimlerle küresel piyasalar için oldukça hareketli geçti. Bu atmosferde, ABD Merkez Bankası (Fed) faizleri sabit tutma kararı alırken, Başkan Jerome Powell'ın temkinli söylemleri ve beklentilerin altında kalan tarım dışı istihdam verileri, piyasalarda faiz indirim beklentilerini yeniden şekillendirdi. İstihdam piyasasındaki belirgin yavaşlama, ABD ekonomisinde resesyon riskine yönelik endişeleri artırarak dolar endeksini baskılarken, değerli metallerden petrole kadar birçok emtiada dalgalanmalara yol açtı.

Küresel Gerilimler ve Ticaret Savaşları
Jeopolitik cephede, ABD ile Rusya arasında nükleer silahlanma konusundaki karşılıklı açıklamalar endişeleri tırmandırdı; ABD Başkanı Trump'ın Rusya'ya Ukrayna'daki savaşı bitirmesi için tanıdığı sürenin kısaltılması da gerilimi artırdı. Ticaret cephesinde ise Trump'ın bazı ülkelere yönelik yeni gümrük vergilerini öngören kararnamesi piyasalarda yankı buldu. Bakır ürünlerine yönelik açıklanan yüzde 50'lik tarife kararından daha sonra temel girdilerin muaf tutulması, analistler tarafından "U dönüşü" olarak yorumlanarak ABD ekonomisinin yüksek maliyetleri kaldıramayacağı endişesini yansıttı. Öte yandan, Hindistan hükümeti, ABD'nin yaptırım tehditlerine rağmen Rusya'dan petrol ithalatı politikasında bir değişiklik olmadığını belirtirken, Hindistan rafinerilerinin son haftalarda indirimlerin azalması nedeniyle Rusya'dan petrol alımını durdurduğu bilgisi de gündeme geldi. ABD ile Avrupa Birliği arasındaki ticaret anlaşması ise küresel ticaret savaşlarının tırmanmasını önleyerek, yakıt talebine dair karamsar beklentileri bir nebze olsun hafifletti.

Emtia Piyasalarında Sert Dalgalanmalar
Hafta boyunca yaşanan ekonomik ve jeopolitik gelişmeler, emtia piyasalarında sert fiyat hareketlerine neden oldu. Altın ve gümüş, Fed'in temkinli duruşu ve doların güçlenmesiyle başlangıçta değer kaybetse de, zayıf istihdam verisi sonrası toparlanarak haftayı kısmi yükselişle tamamladı. Baz metallerde ise Trump'ın tarife hamleleri ve genel piyasa tedirginliğiyle önemli değer kayıpları yaşandı. Petrol fiyatları, ABD-AB ticaret anlaşmasıyla destek bulsa da, ABD'deki zayıf talep endişeleri ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dalgalandı. Doğal gaz fiyatları ise ABD'den Avrupa'ya artan LNG arzı beklentisiyle baskı altında kaldı. Tarım emtiaları ise Rusya'nın buğday ihracat tahminlerindeki artış ve küresel ekonomik yavaşlama endişeleriyle karışık bir seyir izledi.

Türkiye'den Ulaştırma ve Altyapı Hamleleri
Küresel çalkantılar sürerken, Türkiye ulaştırma altyapısında önemli adımlar atmaya devam etti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Trabzon'a bugüne kadar yaklaşık 175 milyar TL yatırım yapıldığını ve Türkiye'de denize yapılacak üçüncü havalimanının tasarımlarının tamamlandığını açıkladı. Bu yeni havalimanının, mevcut Trabzon Havalimanı'nın yoğunluğunu azaltarak bölgenin kapasitesini artırması ve şehrin ulaşım ağını güçlendirmesi hedefleniyor. Ayrıca, 54,3 kilometrelik Güney Çevre Yolu projesinin ilk etabında tünel çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığı ve Akçaabat'tan Yomra'ya uzanacak 32 kilometrelik raylı sistem projesi çalışmalarının son aşamaya geldiği belirtildi. Tüm bunların yanı sıra, Türkiye'nin en yüksek yolcu kapasitelerine sahip İstanbul ve Antalya Havalimanları 2 Ağustos 2025 tarihinde tarihi rekorlara imza attı. İstanbul Havalimanı, günlük 282 bini aşkın yolcu ve bin 698 uçuşla hem Türkiye'de hem de Avrupa'da şimdiye kadar kaydedilen en yüksek yolcu ve uçuş sayısına ulaşarak yeni bir zirveye yerleşti. Antalya Havalimanı ise aynı gün bin 225 uçuş ve 228 binden fazla yolcu ağırlayarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Bu rekorlar, Türkiye'nin ulaşım altyapısındaki gücünü ve ülkenin turizm potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.