Son dönemde küresel ve yerel piyasalar, merkez bankalarının aldığı kararlar ve açıklanan ekonomik verilerle hareketli günler yaşıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimleri ve faiz gelirleri üzerindeki stopaj oranlarının artırılması, iç piyasada önemli değişikliklere yol açarken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) şahin duruşu da uluslararası piyasalardaki seyrin yönünü belirliyor.

Türkiye Ekonomisinde Faizler Düşerken Stopajlar Neden Yükseliyor?
TCMB, son toplantısında politika faizini 300 baz puan indirerek %43 seviyesine çekti. Bu indirimin ardından, mevduat faizlerinden alınan stopaj oranlarının %17,5'ten daha da yükseltilmesi gündeme geldi. Uzmanlar, stopaj artışının devletin bütçe gelirlerini artırma çabası olduğunu belirtirken, bu durumun vadeli mevduattan çıkan yatırımcıları döviz, altın veya gayrimenkul gibi alternatiflere yönelteceği yorumunu yapıyor. Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetiminin gelirleri artırma arayışı, 6 aylık bütçe açığının 1 trilyon liraya ulaşmasıyla daha da belirginleşiyor. Geçmişteki yanlış politikaların henüz tam olarak telafi edilememesi ve doğru adımların eksikliği, ekonominin toparlanma sürecini zorlaştırıyor. Özellikle Aralık ayındaki faiz indiriminin erken olduğu ve temmuz ayına kadar faizlerin yeniden indirilemediği vurgulanıyor.

Gayrimenkulde Artış Beklentisi ve Barınma Krizi Derinleşiyor
Faiz indirimleri ve mevduattan kaçış, gayrimenkul sektöründe yeni bir hareketlilik yaratıyor. Uzmanlar, konut fiyatlarında artış yaşanabileceği konusunda uyarıyor ve "barınma krizi"nin daha da derinleşeceğini öngörüyor. Tek başına ev alamayan vatandaşlar için gayrimenkul sertifikaları gibi yeni enstrümanlar sunulurken, bu sertifikaların da konut fiyatlarındaki artışa paralel değer kazanması bekleniyor. Türkiye'deki "rant cenneti" yapısı, ev sahipliğini son derece avantajlı hale getirirken, kiracı olmayı "kölelik" olarak nitelendiren uzmanlar, bireylerin mutlaka kendi evlerine sahip olmaları gerektiğini vurguluyor. Gelecekte binalara yönelik enerji verimliliği, ısı yalıtımı ve akıllı ev sistemleri gibi yeni düzenlemelerin gelmesi bekleniyor. Bu düzenlemeler, eski binaların satılabilirliğini kısıtlayabilir ve yeni inşaat maliyetlerini artırarak konut fiyatlarını daha da yükseltebilir. Bu bağlamda, elle tutulur tek kurtuluşun arsa yatırımı olabileceği ifade ediliyor. Mevcut neslin, özellikle Z kuşağının, anne babalarına göre daha kötü ekonomik koşullarda olması ve ev sahibi olma hayalinden uzaklaşması, bu krizin sosyal boyutunu da ortaya koyuyor.

ABD Merkez Bankası'nın Şahin Durumu ve Küresel Piyasalara Etkisi
Küresel piyasalar ise ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarına odaklanmış durumda. Fed beklentiler doğrultusunda faizleri sabit tutsa da, Powell'ın "enflasyon düşüyor ama henüz rahat değiliz, erken gevşersek sıkıntı yaşarız" şeklindeki şahin açıklamaları piyasalarda düzeltmeye neden oldu. Fed üyeleri arasında 30 yıldır ilk kez iki üyenin faiz indirimi yönünde oy kullanması, kurum içinde bir ayrışmanın başladığını gösteriyor. Donald Trump'ın da Fed üzerindeki faiz indirimi baskısı devam ediyor. Enflasyon ve istihdam verileri, Fed'in gelecekteki faiz kararları için belirleyici olacak. Son açıklanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verisi beklentilerin üzerinde gelse de, ithalat azalışından kaynaklandığı için sağlıklı bir büyümeye işaret etmiyor. Çekirdek Kişisel Tüketim Giderleri (Core PCE) verisi de beklentilerin üzerinde gelerek Fed'in temkinli duruşunu destekliyor. Piyasalardaki Eylül ayı faiz indirimi beklentisi %41'e düşmüş durumda.

Tarım Dışı İstihdam Verisi ve Ticaret Gerilimleri
ABD'den açıklanan tarım dışı istihdam verisi 73 bin kişi ile beklentilerin oldukça altında geldi (beklenti 106 bin kişiydi). Bu veri, piyasaları hem resesyon korkusuyla satışa yönlendirebilir hem de Fed'in istihdamdaki bozulmayı görerek faiz indirimine gideceği beklentisiyle alımlara neden olabilir. İşsizlik oranının yüksek gelmesi de Powell'ın "istihdam bozulursa faiz indirimine yaklaşırız" söylemini destekleyecektir. Öte yandan, eski Başkan Trump döneminden kalan dış ticaret politikaları da yeniden gündemde. Beyaz Saray'dan çıkan kararla, ticaret fazlası veren ülkelere %10 ila %15 arasında değişen yeni gümrük vergileri getirildi. Türkiye de bu listede yer alıyor ve ABD'ye yapılan ithalata %15 ek vergi uygulanacak. Bu durum, özellikle otomotiv, makine ve çelik gibi sektörlerde ihracat yapan Türk firmalarını doğrudan etkileyecek.

Yatırım Stratejileri ve Varlık Sınıfları Analizi
Mevcut piyasa koşullarında, uzmanlar yatırımcılara temkinli olmalarını tavsiye ediyor. Geleneksel parasal yatırımların (devlet tahvilleri, hisse senetleri) devrinin yapay zeka ile kapanmakta olduğu, altının ise birkaç yıl daha yükseleceği ancak sonrasında devrinin biteceği öngörülüyor. Gayrimenkul, özellikle arsa, elle tutulur yatırım olarak öne çıkıyor. ABD borsalarında, S&P 500'de 6140-6145, Nasdaq'ta ise 22300 seviyeleri kısa vadeli tepki alımları için kritik. Tesla (270 ve 218), ARM (104-105) ve Circle (139.5-141) gibi hisselerde alım bölgeleri belirtiliyor. Altın için 3250'den kademeli alımlara başlanması, orta-uzun vadede 3400'ün üzerine geçilmesiyle 3800-4000 dolar seviyelerinin hedeflenmesi tavsiye ediliyor. Kripto para piyasalarında Bitcoin, 115.500 dolar desteğini kaybettikten sonra 112.000 dolar seviyelerine gerileyebilir. USDT dominansının yükselmesi piyasada düşüşün derinleşebileceğine işaret ediyor. Ethereum için 2900 dolar güçlü bir destek bölgesi olarak görülürken, LDO (0.80), Solana (138), Ripple (0.66) ve SUI (3.07) gibi altcoinlerde de önemli destek seviyeleri belirleniyor. Uzmanlar, özellikle tarım dışı istihdam verisi gibi önemli haberler öncesinde ve sonrasında volatilitede artış yaşanabileceği için kısa vadeli işlemlerde çok dikkatli olunması, stop-loss kullanılması ve aceleci davranılmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Nakit bulundurmanın ve doğru alım bölgelerini beklemenin önemi vurgulanıyor.

Uzman Görüşü: "Para Sendeyse Kralsın"
Tecrübeli piyasa yorumcuları, "para sendeyse kralsın" felsefesini benimseyerek doğru zamanı beklemenin önemini vurguluyor. Kısa vadeli dalgalanmalardan kaçınmak için risk azaltma, stop-loss emirleri ve kademeli alım stratejileri öneriliyor. Özellikle volatil piyasalarda duygusal kararlar yerine, verilere dayalı ve tecrübeyle edinilmiş piyasa okuma becerilerinin hayati olduğu belirtiliyor. Yatırımcılar için Bybit Trade F gibi platformlar ve Ninja Traders gibi analiz ve eğitim kanalları aracılığıyla bilinçli yatırım kararları almanın yolları sunuluyor.