Autr
15 saat önce
Küresel Ekonomi Faiz Kararlarıyla Şekillenirken Türkiye Piyasaları Dinamik Seyrediyor: Pazar Günü Tartışması ve Ukrayna'daki Enerji Yatırımı Gündemde
Küresel Ekonomide Faiz Kararları ve Ticaret Gerilimi
Aralık ayı, küresel ekonomide belirsizliklerin sürdüğü ve merkez bankalarının para politikası adımlarıyla öne çıktığı bir dönem oldu. ABD'de Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminin başlangıcıyla artan korumacı ticaret politikaları, özellikle Çin, Japonya ve Avrupa Birliği gibi ekonomilerle küresel ticaret gerilimlerini tırmandırdı. Yılın son çeyreğinde ABD federal hükümetinin 43 gün süren kapanışı, ekonomik veri akışını ciddi şekilde aksatarak piyasalarda endişe yarattı. Bu ortamda ABD Merkez Bankası (Fed) yıl genelinde toplam 75 baz puan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) 100 baz puan ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) 100 baz puan faiz indirimine giderken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) artan enflasyon riskleriyle 50 baz puan faiz artışına giderek politika faizini son 30 yılın zirvesine taşıdı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise yıl boyunca 950 baz puan faiz indirimi yaparak politika faizini yüzde 38 seviyesine çekti. Yurt içinde uygulanan ekonomi programının etkisiyle dezenflasyon süreci devam ederken, enflasyon oranları son dönemlerin en düşük seviyelerine geriledi ve Türkiye ekonomisi 21 çeyrektir kesintisiz büyümesini sürdürdü.
Türkiye Finans Piyasalarında Büyüme ve Yenilikler
Türkiye'de bankacılık sektörü, aralık ayında güçlü bir büyüme ivmesi yakaladı. BDDK verilerine göre, toplam kredi hacmi yaklaşık 118 milyar lira artışla 22,57 trilyon lirayı aşarken, toplam mevduat da 26,63 trilyon liraya ulaştı. Tüketici ve ticari kredilerdeki artış ivmesi devam etti. Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesi ise 3,3 milyar lira düşüşle 8,27 milyar liraya geriledi ve toplam mevduat içindeki payı oldukça azaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın brüt döviz rezervleri ve altın rezervlerindeki artışla birlikte toplam rezervleri 192,3 milyar dolara yükselerek finansal istikrara ilişkin olumlu sinyaller verdi. Yabancı yatırımcıların da Türk hisse senedi ve DİBS piyasalarına ilgisi sürerken, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan finansal okuryazarlık protokolü, sermaye piyasalarının derinleşmesi ve yatırımcı bilincinin artırılmasına yönelik önemli bir adım olarak öne çıktı. Öte yandan, kitle fonlama sistemi de büyümeye devam ederek Aralık 2025 itibarıyla 1,45 milyar TL fonlama tutarına ve 46 binin üzerinde yatırımcıya ulaştı.
Perakende Sektöründe Pazar Günü Tatili Tartışması
Perakende sektöründe ise pazar günleri market zincirlerinin kapalı olması yönündeki tartışmalar, sektör paydaşları arasında farklı görüş ayrılıklarına yol açtı. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) işbirliğiyle düzenlenen çalıştayda, güçlü aile yapısı ve nitelikli istihdam için pazar tatilinin şart olduğu belirtilerek, Ticaret Bakanlığı'ndan bu konuda nihai adımın atılması beklentisi dile getirildi. Bu düzenlemenin küçük esnafı koruyacağı ve toplumsal huzuru artıracağı ifade edildi. Ancak, Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), pazar günü kapanma kararının gerçeği yansıtmadığını belirterek bu iddiaları yalanladı. TAMPF, zorunlu kapanmanın tüketici tercihlerini, fiyat istikrarını, kayıtlı ekonomiyi ve istihdamı olumsuz etkileyeceğini, tedarik zincirinde aksaklıklara yol açabileceğini vurguladı.
Jeopolitik Riskler ve Enerji Yatırımları
Jeopolitik gelişmeler de küresel gündemdeki yerini korudu. İran ile İsrail arasındaki hava saldırıları ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sona erdirmeye yönelik sonuçsuz girişimler, ekonomik görünümde temkinli duruşun sürmesine neden oldu. Ukrayna, Rusya'nın Orenburg bölgesindeki büyük doğalgaz işleme tesisi ile Krasnador'daki liman ve Rostov'daki petrol rafinerisi gibi enerji tesislerine yönelik insansız hava aracı saldırılarını artırdı. Bu saldırılar, enerji güvenliği konusundaki endişeleri derinleştirdi. Öte yandan, Türk enerji şirketi Güriş, Ukrayna'da başlattığı enerji depolama projesinin (BESS) 25 MW/50 MWh'lik ilk etabını başarıyla devreye alarak savaş döneminde bölgenin kritik altyapısına katkıda bulundu. Bu yatırım, enerji sektöründeki uluslararası işbirliklerinin ve stratejik adımların önemini bir kez daha gösterdi.