Türkiye Ekonomisinde Kritik Gündem ve Çözüm Arayışları
Türkiye, yeni yıla asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı endişeleriyle giriyor. Türk-İş Konfederasyonu'nun son raporuna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 30 bin 143 TL'ye ulaşırken, yoksulluk sınırı ise 98 bin 188 TL olarak belirlendi. 2026 yılı için açıklanan 28 bin 75 TL'lik asgari ücret, yılın ilk ayında açlık sınırının gerisinde kaldı. Bu durum, gıda enflasyonunun Aralık ayında yıllık %40,15 seviyesinde seyretmesiyle daha da derinleşiyor. Hükümet, bu tablonun bir parçası olan sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmayı engellemek amacıyla Hal Kanunu'nda önemli değişiklikler içeren bir taslak hazırladı. Taslak, üretici ile tüketici arasındaki fiyat makasını daraltmayı, toptancı hallerinin kuruluşunu izne bağlamayı ve perakende sektörüne doğrudan üreticiden ürün alma zorunluluğu getirmeyi hedefliyor. Ayrıca, üreticilere vergi muafiyeti ve kira/nakliye desteği gibi teşvikler sunularak fiyat istikrarının sağlanması amaçlanıyor.

Finans Sektöründe Reform ve Büyüme Dinamikleri
Finans sektörü, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve sigortacılık alanında önemli gelişmelerle gündemde. BES'teki %30'luk devlet katkısının %20'ye düşürülmesi planına sigorta sektörü sıcak bakmıyor. Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, devlet katkısının sistemin büyümesindeki kritik rolüne vurgu yaparak, gençlere yönelik daha yüksek, emekliliğe yaklaşanlara ise daha düşük oranlarda kademeli katkı payı ödenmesini önerdi. Gülen, BES'in 20 milyon katılımcı ve 2 trilyon liranın üzerindeki fon büyüklüğüne ulaştığını hatırlattı. Sigorta sektörü, 2025 yılını %47'lik bir büyümeyle 1 trilyon liranın üzerinde prim üretimiyle tamamlamayı başardı. Yüksek TL faiz ortamı sayesinde özsermaye kârlılığı %40'ın üzerine çıktı. Ayrıca, 1 Ocak 2026'dan itibaren trafik sigortalarında yeni bir döneme girilecek ve hasarsızlık basamakları sürücü siciline göre ayarlanarak daha adil bir sistem hedefleniyor. Sağlık sigortası ise sektörün "yıldız branşı" olarak öne çıkıyor ve kamu bütçesine milyar dolarlık tasarruf potansiyeli taşıyor.

Teknoloji ve Yapay Zeka ile Türkiye'nin Dijital Dönüşümü
Teknoloji dünyasında Türkiye, SAP Güney Avrupa ve Türkiye CFO'su Buluş Fidan Tüfekçi'nin açıklamalarına göre, Güney Avrupa'da en hızlı büyüyen ülke konumunda. SAP, küresel düzeyde %25'in üzerinde büyüme kaydederken, Türkiye'nin teknoloji yatırımlarına olan ilgisi ve farkındalığı İspanya gibi Avrupa ülkelerini geride bırakıyor. Bulut teknolojilerinin toplam alımlardaki payının %60'a ulaştığı belirtiliyor. Yapay zeka (YZ), iş süreçlerinin merkezine yerleşerek üretkenliği artırıyor ve stratejik karar alma süreçlerini destekliyor. Tüfekçi, YZ'ye doğru soruları sorabilen uzmanların iş dünyasında öne çıkacağını vurgularken, Türkiye'nin genç ve teknolojiye meraklı nüfusunun bu dönüşümde büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Sürdürülebilirlik ve karbon raporlaması da kritik bir alan olarak öne çıkıyor; 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek sınırda karbon vergisi uygulaması öncesinde "Yeşil Defter" sistemleri ve güvenilir ERP verisi büyük önem taşıyor.

Küresel Piyasaların Dalgalı Seyri: Konut ve Emtia Trendleri
Küresel ekonomide ise farklı dinamikler gözleniyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde konut fiyatları Ekim ayında bir önceki yıla göre %1,4'lük hafif bir artış kaydetti. Ancak mortgage faiz oranlarının %6'nın üzerinde seyretmesi, resesyon endişeleri ve zayıflayan iş piyasası, alıcıların iştahını düşürerek fiyat artışını yavaşlatıyor. Öte yandan, kakao piyasasında ise rekor bir düşüş yaşanıyor. Geçen yıl rekor seviyelere çıkan kakao fiyatları, tüketimi kısıtlaması ve arz sıkıntısının hafiflemesiyle bu yıl %52'den fazla değer kaybetti. Fildişi Sahili'ndeki güçlü teslimatlar ve azalan talep beklentileri, çikolata üretimi için kritik olan kakaonun maliyetini düşürerek piyasalarda önemli bir soğumaya yol açtı.